İstanbul otomobil ile 112 yıl önce tanıştı

1
Yerli otomobil rüyamız Osmanlı’dan bu yana hep gündemimizde oldu. Bugün hayatımızın vazgeçilmezlerinden olan otomobille çeşitli yasaklamalardan sonra İstanbul sokaklarında ilk kez 112 yıl önce tanışmıştık. Romanya prenslerinden Bisko 1905 yazında özel izinle İstanbul’a otomobiliyle gelmişti.

Osmanlı İmparatorluğu’na otomobili ilk defa kimin, ne zaman getirdiği, efsanelerin farklılığı ve de çokluğuna rağmen, hâlâ bir muammadır. Dönemin resmi gazetesi Takvim-i Vekayi’de 1832’de buharlı arabaya dair bir habere yer verildi. İlk zamanlarda otomobil için Latince karşılığının biraz değiştirilmiş hâli olan “zâtü’lhareke araba” kelimesi kullanıldı. Fakat sonraki yıllarda bu vasıta için önce “otomobil arabası” ve nihayet “otomobil” kelimesi kullanıldı.

1861’de Lamore ve Garaçino adlı iki müteşebbis buharlı arabanın getirilmesi için Osmanlı hükümetine resmî müracaatta bulundu. Ancak bir netice çıkmadı.


Viyana’dan İstanbul’a gelen Walter, Ahmet İhsan Bey ile Sedat Lütfi Bey.

II. ABDÜLHAMİT’İN ARABA MERAKI
Osmanlı başkentine buharlı arabalar getirilemese de elektrikli arabalar erken sayılabilecek bir tarihte İstanbul’a getirildi. Bu durumda II. Abdülhamid’in Avrupa’daki bu tür gelişmeleri yakından takip etmesinin etkisi büyüktü.
1888’de Sultan II. Abdülhamid için ilk elektrikli otomobilin İstanbul’a getirilmesi gündeme geldi. The Engineer Dergisi’nde II. Abdülhamid için İngiltere’de hazırlanan elektrikli araba hakkında ayrı bir bölüm ayrılmış ve arabanın mühendisleri ile birlikte bir de fotoğrafına yer verilmişti. II. Abdülhamid’in bu tür otomobillere ilgisi sonraki yıllarda da devam etti. 1895’te Paris Elçisi Yusuf Ziya, Yıldız Sarayı’na Fransa’nın en önemli otomobil markası Peugeot ve Panhard&Levassor’un kataloglarını gönderdi. Paris Elçisi Salih Münir, Mart 1899 tarihli raporunda padişah adına biri büyük biri ise küçük olmak üzere iki adet elektrikli otomobil sipariş ettiğini bildirmişti.

BENZİNLE ÇALIŞAN OTOMOBİLLER
Osmanlı topraklarında bir süre sonra benzinle çalışan otomobillerin işletilmesine dair ilk talep 1903’te Midilli için geldi. Benzinle çalışan otomobillerin İstanbul’da kullanılmasına dair ilk talep de yine aynı yıl içinde yapıldı. Hat açılmak istenen yer Kartal-Yakacık arası idi. Ancak Bakanlar Kurulu 1904’te Midilli’de, Balıkesir-Bandırma ve Kartal- Yakacık arasında benzinli otomobillerin işletilmesine dair imtiyaz taleplerinin tamamına olumsuz cevap verdi.


Galata Köprüsü’nde Otomobil ve Tramvay.

GAZLA ÇALIŞAN OTOMOBİLLER
İstanbul’da benzinli otomobilin işletilmesine resmi izin verilmese de 1904’ten itibaren Osmanlı başkentinde “gaz motoruyla müteharrik otomobil arabaları” boy göstermeye başladı. Şaanfeld isimli bir Avrupalı, 1904’te temsilcisi bulunduğu Almanya’nın Gödel kumpanyası adına gaz motoruyla çalışan bir otomobilin İstanbul’a getirilmesi için müracaat etti. Başka müracaatlar da oldu. Gazlı otomobillerle ilgili artarda gelen bu müracaatlara nasıl cevap verileceği konusunda Osmanlı idarecileri başlangıçta mütereddit kaldılar. Zira daha önce yürürlüğe giren düzenlemelerde yalnızca elektrikli araç gereçlerin ülkeye sokulması yasaklanmış, buna mukabil gazlı araç gereçlere dair kanunlarda bir düzenleme yapılmamıştı. Bu yüzden gazlı otomobillerle ilgili müracaatlara cevap vermeden önce farklı daireler arasında yoğun bir yazışma trafiği yaşandı, ancak müracaatlara kesin bir cevap verilemedi. Bunun üzerine müracaat sahipleri, bir an evvel cevap verilmesi için bir taraftan baskıları artırırken, diğer taraftan da mahkemeye gidecekleri tehdidinde bulunmaya başladılar.
Fransa elçiliğinin de araya girmesi üzerine konu Osmanlı yönetimi tarafından etraflıca ele alındı ve “İstanbul yolları bu gibi gaz ile çalışan arabaların kullanılmasına müsait olmadığından bu arabanın mahalline” iade edilmesi yönünde karar verildi. Bu kararla birlikte gazla çalışan otomobillerin de İstanbul’a girmesi yasaklandı.


1892 (Birinci üstte) ve 1906 (İkinci üstte) model otomobil örnekleri.

PRENS ÖZEL İZİNLE GELDİ
Osmanlı başkentinde II. Abdülhamid adına getirilen otomobiller haricinde hem elektrikli hem de gazlı arabaların kullanılması yasaklanmıştı. Ancak Romanya prenslerinden Bisko’nun, 1905 yazında İstanbul üzerinden Avrupa’ya otomobiliyle geçme müsaadesi istemesi üzerine, izin verildi.
Robert Jefferson ise Sırbistan ve Bulgaristan’ı geçtikten sonra Sofya üzerinden Osmanlı topraklarına girdi. Osmanlı topraklarında herhangi bir engelle karşılaşmaması için İngiltere elçiliği resmi bir müracaatta bulundu. Gerekli izinler verildikten sonra Edirne Vilayeti’ne, Çatalca Mutasarrıflığı’na, Zabtiye Nezareti’ne ve Belediye’ye Jefferson’a geçtiği yerlerde müdahale edilmemesi yönünde yazılar gönderildi. Ayrıca idarecilerden Jefferson konusunda dikkatli olmaları, hareketlerini yakından takip etmeleri ve anormal bir durum hissedilirse bunun hemen bildirilmesi de emredildi.

Jefferson, 4 Kasım 1905’te Çatalca’dan geçti, fakat burada durmadı ve kasabadan o kadar hızlı geçti ki durdurmak dahi mümkün olmadı. Bunun üzerine Çatalca Mutasarrıflığı durumu İçişleri Bakanlığı’na 5 Kasım 1905 tarihli şu yazıyla haber verdi: “Dün saat on sıralarında Büyükçekmece’den otomobil ile İstanbul’a doğru iki ecnebi gitmekteydi fakat çok hızlı geçtiklerinden durdurulup hüviyetlerinin sorulması mümkün” olmamıştır. Jefferson, Büyükçekmece üzerinden İstanbul’a giriş yaptıktan sonra Beyoğlu’ndaki Pera Palas Oteli’ne yerleşmişti.


Buharlı Araba Örnekleri.

OSMANLI BASININDA OTOMOBİL HABERLERİ
1906’ya gelindiğinde artık Osmanlı basını da giderek günlük hayata girmeye başlayan otomobillerle ilgili haberlere yer vermeye başladı. Mesela Sabah’ın 6 Ocak 1906 tarihli nüshasında “Otomobille Seyahat” başlıklı haberde seyyah Mösyö Galide’nin otomobil ile dünya seyahatine çıktığı haber yapıldı. Yine bu anlamda Sabah’ın 12 Ekim 1906 tarihli “Otomobille Hırsızlık”, 25 Kasım 1906 tarihli “Otomobil Kazası”, 29 Kasım 1906 tarihli “Otomobille Kutup Seyahati”, 3 Aralık 1906 tarihli “Otomobil Yarışları” 15 Aralık 1906 tarihli “Otomobil Yolu” başlıklı haberleri Avrupa ve Amerika’daki otomobillerle ilgili gelişmeleri bildirdiğinden Osmanlı toplumunda da otomobile karşı ilgiyi artırmış, bu ilgi aynı yıllarda İstanbul sokaklarında az da olsa görülmeye başlayan otomobillerle birlikte daha da perçinlenmişti. Osmanlı gazetelerinde otomobille ilginç haberlere de yer verilmeye başlanmıştı. Sabah’ın 13 Şubat 1906 tarihli nüshasında “Otomobil İle Kız Kaçırmak” başlıklı bir yazı çıkmıştı: “Otomobil ile kız kaçırmak şu günlerde Avrupa’da moda haline gelmiştir. Şimdiye kadar Fransa’da birçok kız aşıkları ile otomobillere binerek kaçmışlardır…”.


1950 yılına ait Akşam Gazetesi’nde İstanbul Sokaklarında İlk Otomobil Karikatürü.

 SABAH Erhan AFYONCU 05.11.2017

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here