Türkiye’nin ilk yerli yolcu uçağı

0

26 Mayıs 1944 günü, Türk havacılık tarihi için son derece önemliydi… İlk yerli yolcu uçağı 74 yıl önce bugün havalandı. Nu.D-38 ilk seferini İstanbul-Ankara arasında yaptı.

1930’lu yıllar… Dünyada olduğu kadar Türkiye’de de ekonomik sıkıntıların yaşandığı günler… Ordunun önemli ihtiyaçları halktan toplanan bağışlarla karşılanıyordu. O günlerde askeri uçak almak için kampanyalar yapılıyordu. Varlıklı iş adamlarından da kampanyaya destek vermeleri isteniyordu. Onlardan biri de, Nuri Demirağ’dı. Demirağ, bu isteğe şöyle yanıt verdi: “Siz ne diyorsunuz? Benden bu millet için bir şey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim.”

BEŞİKTAŞ’TA UÇAK FABRİKASI KURULDU

Nuri Demirağ, Türkiye’de havacılık sektörünü kurmak için kolları sıvadığında yıl 1936’ydı. İlk iş olarak araştırmalara başladı ve on senelik bir plan hazırlandı. Beşiktaş’ta, bugünkü Deniz Müzesi’nin bulunduğu alana uçak fabrikası kurulması için çalışmalara başlandı. Bir Çekoslovak firması ile anlaştı. Dönemine göre modern bir bina inşa edildi.

Altyapı ve inşaat çalışmaları devam ederken teknik araştırmalar da yapıldı. Sovyet Rusya, Almanya, İngiltere gibi ülkelerin uçak ve motor fabrikalarına inceleme gezileri düzenlendi. Nuri Demirağ ve ekibi başka bir ülkenin uçak lisansını almak yerine kendi prototiplerini üretmeye artık başlayabilirdi.

Test uçuşları için Yeşilköy’deki Elmas Paşa Çiftliği satın alındı. Şu anda Atatürk Havalimanı olarak kullanılan Elmas Paşa Çiftliği, 1559 dönümlük geniş bir araziydi. Araziye, uçuş pistinin yanı sıra Nuri Demirağ Gök Uçuş Okulu, tamir atölyesi ve hangarlar inşa edildi.

İLK SEFER İSTANBUL’DAN ANKARA’YA

Türkiye’nin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Reşit Alan, uçak ve planörlerin planını çizdi. Böylece 1936’da ilk tek motorlu uçak üretildi: “Nu.D-36”. 1938’de ise “Nu.D-38” adıyla Türkiye’nin ilk yolcu uçağı üretildi.

Motorları hariç tüm aksamı Türk teknisyen ve işçileri tarafından yapılan uçak, saatte 325 km sürat yapabiliyordu. Uçak, çift kumandalı, 2200 devirli 2 adet 160 beygir gücünde motorla donatıldı. 1200 kilo ağırlığındaki uçak 700 kiloya kadar yolcu ve bagaj taşıyabiliyordu. Tam depo yakıt ile 1000 km menzile sahip olan uçak, 3.5 saat havada kalabiliyordu. Tavan irtifası ise 5500 metreydi.

İlk deneme uçuşları pilotlar Basri Alev ve Mehmet Altunbay tarafından gerçekleştirildi. Test uçuşlarına devlet görevlileri de katıldı. Nu.D-38, 1944 yılında dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alındı. Uçağın çok önemli bir özelliği ise gerektiğinde askeri amaçlı nakliye ve bombardıman uçağına çevrilebiliyor olmasıydı.

Sonunda beklenen gün geldi… 6 kişi kapasiteli ilk yerli yolcu uçağı, 26 Mayıs 1944’te ilk seferini yaptı. Uçakta 2 pilot, Tasvir-i Efkar gazetesi sahibi Ziyat Ebuzziya, Vatan Gazetesi muhabiri Faruk Fenik ve Nuri Demirağ vardı. Saat 9:45’te İstanbul’dan havalanan uçak, 1.5 saat sonra Ankara Etimesgut Havaalanı’na başarı ile indi. İlk uçuşun yolcuları, Ankara’da, Hava Yolları Umum Müdürü Ferruh Bey tarafından karşılandı. Sonuç mükemmeldi…

Nu.D-38, daha sonra Bursa, İzmir, Kayseri ve Sivas gibi şehirlere deneme seferleri yaptı. Ne var ki Nuri Demirağ, üretimin devamı için gerekli siparişleri bir türlü alamadı. Böylece, proje yarıda kaldı. Türkiye’nin ilk yolcu uçağı ise Nuri Demirağ’ın hayatını kaybetmesinden sonra hurdacılara satılarak maziye karıştı.

NURİ DEMİRAĞ KİMDİR?

Nuri Demirağ, 1886’da Sivas-Divriği’de dünyaya geldi. Uzun yıllar bankacılık yaptı. 1910’da Maliye Bakanlığı’nın sınavıyla Beyoğlu Gelirler Müdürlüğü’nde memur olarak işe başladı. 1918’de maliye müfettişi oldu. Maliye müfettişliğinden ayrıldıktan sonra, sigara kağıdı üretimi işine girdi.

Eminönü’nde küçük bir dükkanda ilk Türk sigara kağıdının imalatına başladı. İlk iş girişiminden büyük kazanç elde etti. Demirağ, ticaretle uğraşırken Milli Mücadele başladı. Nuri Demirağ, aktif olarak mücadeleye katıldı, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Maçka Şubesi’ni yönetti.

‘DEMİRAĞ’ SOYADINI NASIL ALDI?

Kurtuluş Savaşı’nın ardından Nuri Demirağ, bir başka önemli görev üstlendi. 1926’da Samsun-Sivas demiryolunun yapımını üstlenen Fransız şirketinin projeyi yarıda bırakması üzerine bu işe talip oldu. Kardeşi Abdurrahman Naci Bey’le ortak olup demiryolu müteahhitliği yaptı. Samsun-Erzurum, Sivas-Erzurum ve Afyon-Dinar hattından oluşan 1012 kilometrelik demiryolunu bir yılda tamamladı. Öyle ki gösterdiği bu büyük başarıdan ötürü Atatürk tarafından kendisine “Demirağ” soyadı verildi.

BOĞAZ KÖPRÜSÜ PROJESİ

Nuri Demirağ, 1931 yılında ise İstanbul Boğazı’na köprü yapmak için bir proje hazırlattı. San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nü inşa eden firmayla anlaştı. Projeyi Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’e sundu. Atatürk projeyi beğense de hükümetten onay alınamadı. Böylece köprü projesi rafa kalktı.

1945 yılına gelindiğinde Nuri Demirağ bu kez siyaset sahnesinde boy gösterdi. Milli Kalkınma Partisi’ni kurarak siyasete girdi. Ancak parti, seçimlerde meclise giremedi. Bunun üzerine 1954 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden Sivas milletvekili oldu. Nuri Demirağ, geride büyük başarılar bırakarak 13 Kasım 1957’de hayata gözlerini yumdu.

TRT HABER

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here