‘Otomobilden fazlasını yapmak üzere yola çıktık’

0

Türkiye’nin Otomobil Girişim Grubu Üst Yöneticisi Gürcan Karakaş, “Biz Türkiye için Türkiye’nin hamuruyla, fikri ham maddesiyle, küresel ortamda rekabet edebilecek bir otomobille başladık ve otomobilden fazlasını yapmak üzere yola çıktık” dedi. Forum İstanbul 2019 etkinliğinde açıklamalarda bulunan Karakaş, yerli otomobilde 8 kriter belirlediklerini açıkladı

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) CEO’su Gürcan Karakaş, “Biz Türkiye için Türkiye’nin hamuruyla, fikri ham maddesiyle ama küresel ortamda rekabet edebilecek bir otomobille başladık ve otomobilden fazlasını yapmak üzere yola çıktık. Ve farklılaşacağımız nokta da budur” dedi.

“Yarının Kurulması-Hedef 2023” başlığıyla düzenlenen Forum İstanbul 2019 etkinliğinde açıklamalarda bulunan Karakaş, otomobil açısından bakıldığında teknolojilerin değişmesiyle enerjide, ulaşımda, mobilitede ve iletişimde çok önemli değişimlerin olduğunu dile getirdi.

Gürcan Karakaş, otomotiv teknolojisinin çoklu boyutta uzmanlıklar gerektirdiğini ve bu uzmanlıkların artık otomobil fabrikasında veya teknoloji kullanılan her yerde çok önemli hale geldiğini kaydetti.

4’üncü sanayi devriminde özellikle dijitalleşmeyle, nesnelerin internetiyle beraber, yeni iş imkanlarının ortaya çıktığını aktaran Karakaş, “Baktığımızda her yenilik, sanayideki her gelişme rekabetçiliği artırıyor. Çünkü verimliliği artırıyor. Verimlilik ve rekabetçilik arttığı zaman refah artıyor. Dolayısıyla herkesin temel motivasyonu refahını artırmak için, verimliliğini artırmak ve verimliliğini artırmak için de yeni teknolojiler geliştirmek” dedi.

‘SADECE A NOKTASINDAN B NOKTASINA GİTMEYECEK’

Karakaş, dördüncü sanayi devriminin rekabetçilik ile verimliliği artırabileceğini, üretim maliyetleri düşürebileceğini, güvenlik ve kalite çıktılarının iyileştirebileceğini söyledi.

Araçların artık sadece bir taşıma aracı olmadığına işaret eden TOGG CEO’su, “Günümüzün otomobili artık sadece A noktasından B noktasına giden bir araç değil. Her geçen gün akıllı bir cihaza, bir bilgisayara dönüşüyor. Çünkü nesnelerin internetiyle aracın içerisindeki her türlü alt komponentleri, alt sistemleri dahi çevresiyle iletişime geçebiliyor” ifadelerini kullandı.

Bosch Türkiye’nin Genel Müdürü ve TAYSAD’ın yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde, Türkiye’nin kendi otomobilini üretmek konusunda girişimlerde bulunduklarını aktaran Karakaş, “O zaman şartların uygun olmadığının farkındaydık. Fakat, aradan geçen yıllar içinde sektör değişimler yaşadı. 10 sene içerisinde otomotiv el değiştirecek çünkü tüm dünyada otomotiv sektörü ciddi bir değişim içerisinde. Yakın bir gelecekte, 100 senedir otomotiv teknolojisine sahip şirketlerin elindeki yetkinlikler ve tecrübelerin çok fazla bir kıymeti kalmayacak. Çünkü otomotiv elektrikli araçlarla çok farklı bir yere gelecek. Bağlantılı araçlarla bir akıllı cihaza, otonom araçlarla bir yaşam alanına dönüşecek. 2035’in projeksiyonunu şu an yaptığımız zaman ki otomotivin kendisi çok kârlı sektör değildir, 2035’e baktığınızda kârın çok büyük bir kısmının mobilite ekosistemi olarak tabir ettiğimiz bağlantılı araçlarla, otonom araçlarla olan iş potansiyelinden geleceğini görüyoruz. Bunu kurgulayabilmek için şimdiden yola koyulmak lazım” dedi.

‘HER İSTEYEN YAPAMIYOR’

Karakaş, dünyanın ve Türkiye’nin önünde bu alanda bir fırsat bulunduğuna dikkati çekerek, “8 kriter belirledik. Dünyada otomobil üretmek isteyen, mobilite ekosistemi yaratmak ve oluşturmak isteyen birçok şirket var ama yapamıyorlar. Çünkü bu işin başarısı için gerekli 8 kriterin hepsini eş zamanlı uygulayamıyor veya aynı anda yerine getiremiyorlar. Başarı için ilk temel kriter bir fırsatın olması, doğru zamanda doğru yerde, doğru ekiple doğru yetkinlikte olmak, ki bu şartların hepsi bizde mevcut” dedi.

İkincisi kriterin ise, küresel rekabet gücüne sahip bir marka yaratmak ve hedeflenen pazar payına ulaşmak için gerekli ürün portföyünü oluşturmak olduğunu vurgulayan Karakaş, “Bir araçla değil seçim potasına girmek için en az 3-5 araçla pazarda olmak gerekli. Maliyet hedefini ve araç başına hedeflenen karlılığı yakalamak ve ülkemize ait fikri mülkiyet haklarını ortaya çıkarmak da gereklilikler arasında” diye konuştu.

Gürcan Karakaş, diğer kriterler ile ilgili olarak da şu şekilde konuştu, “Konusunda uzman çok yönlü kişilerden oluşan bir takım ve müşteri odaklı, çevik ve özerk yapısı olan bir organizasyon yaratmak. Dünya standartlarında kalite yakalanması bir yana bu hedef de aşılarak beklentilerin üzerinde olumlu sürprizler yapmak. Akıllı araç ile akıllı nesnelerin bağlantısı. Otonom sürüş ile 3’üncü yaşam alanına dönüşmesi ve mobilitenin sadece ulaşım olmaktan çıkıp nesnelerle bağlantılı bir servis haine dönüşmesi, yani bir ekosistem ortaya çıkarmak ve son olarak uzun soluklu kararlılık ve yatırım gücünü ortaya koymak” dedi.

Yola çıkmadan önce 2 bin kişiyle görüştüklerini belirten Karakaş, “10’un üzerinde grup çalışmasıyla Türk insanın neler beklediğini bunu aracımıza nasıl yansıtabileceğimizi, aracın tasarımında çizgilerinde bunu nasıl ön plana çıkabiliriz diye konuştuk. Yani biz Türkiye için Türkiye’nin hamuruyla, fikri hammaddesiyle ama küresel ortamda rekabet edebilecek bir otomobille başladık ve otomobilden fazlasını yapmak üzere yola çıktık. Ve farklılaşacağımız nokta da budur” şeklinde konuştu. 

HABERTÜRK 30.04.2019

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here