Bize İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi) APİS AR-GE takımından bahseder misiniz?
İTÜ Apis ARGE Takımı, 2015 yılında bir grup Uzay Mühendisliği 2. Sınıf Öğrencisi tarafından Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan’ın destekleri ile kurulmuştur. Apis Ar-Ge’nin kurulma amacı; havacılık ve uzay alanında çalışmak isteyen üniversite öğrencilerine ortak öğrenme alanı oluşturarak yurt içi ve yurt dışı yarışmalarda okulunu ve ülkesini temsil etmelerini sağlayacak sürdürülebilir bir takım oluşturmaktır. Apis Ar-Ge, öğrenme ve proje geliştirme kültürü kazanmak isteyen mezunları ile birlikte yaklaşık 150 kişilik bir ailedir.
Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor ve bu arkadaşalar hangi bölümlerden seçilmekte bize biraz bahseder misiniz?
Takımımız İTÜ’nün farklı fakültelerinden toplam 41 öğrenciden oluşuyor. 41 kişilik ekibimizin bir kısmı Cansat Competition’a , bir kısmı TÜBİTAK İHA Yarışması’na, bir kısmı Türksat Model Uydu Yarışması’na ve Teknofest Yüksek İrtifa Roket Yarışması’na hazırlanmaktadır. Takımımızda Uçak ve Uzay Mühendisliği öğrencileri ağırlıkta olsa da Metalürji ve Malzeme Mühendisliği, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği ve Fizik Mühendisliği bölümünden arkadaşlarımız da bulunmaktadır.
Bu kadar genç bir ekip olmak sizi hiç korkutmadı mı?
Aksine! Bu kadar genç bir ekiple yarışmaya katılmak bize büyük avantaj sağladı. Ekibimizin en büyük üyesi 23 yaşında, bu durum bize ciddi bir dinamizm kazandırıyor. Çıkan problemler karşısında hızlıca çözüm üretebiliyoruz.
Kurulduğunuz zaman hayalleriniz nelerdi? Şu an hayal ettiğiniz yere ulaşabildiniz mi?
Kurucu ekibimiz mezun olmasına rağmen bizlere aktardıkları vizyon, İTÜ APİS AR-GE Takımı’nın her zaman ülkenin gururu olması için çaba sarf eden bir takım, bir aile olmasıydı. İlk seneler sadece model uydu ile ülkemizi temsil eden takımımız, şu anda roket ve insansız hava aracı da geliştiren ve ülkesini dünyanın çeşitli yerlerinde temsil eden bir ekip. 2015 yılında kurucu ekibimizin ortaya koyduğu vizyon, her sene ekibe yeni katılan ekip üyeleri tarafından geliştirilerek bugünkü halini aldı.
“Koşullar ne olursa olsun bir şeyler üretmeye erkenden başlamak çok önemli.”
Sizinle aynı hayalleri paylaşan gençlere ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
Koşullar ne olursa olsun bir şeyler üretmeye erkenden başlamak çok önemli. Bir şeyler yapmak için hevesli olan ancak imkanları elvermeyen arkadaşları çalışmalarına azimle devam etmelerini öneririm. Ayrıca bu şekilde olan birçok arkadaşımızı ileride ekibimize dahil etmeyi hedeflemekteyiz.
Bize CANSAT’ın nasıl bir yarışma olduğundan biraz bahseder misiniz?
CANSAT Yarışması’nda her sene NASA’nın dünya dışında gerçekleştirdiği bir proje, öğrencilere modellendiriliyor. Bu yıl motor kullanmadan güvenli iniş yapabilen ve inişi boyunca veri aktaran bir model tasarlandı. Yarışmaya çeşitli ülkelerden 93 takım başvurdu, 42 takım atış yapmaya hak kazandı. Yarışmayı kazanmamız için tüm görevleri başarıyla yerine getirmeniz gerekiyordu.
CANSAT Yarışması’nda hem okulunuzu hem de ülkenizi temsil ettiniz. Bu size nasıl bir sorumluluk yükledi?
Ülkemizi ve okulumuzu başarılı bir şekilde temsil etmek bizim için çok önemliydi. Ne zaman bir aksilikle karşılaşsak temsil ettiğimiz değerleri aklımıza getirip hız kesmeden çalışmaya devam ettik.
Yarışma için günde kaç saat çalıştınız? Çalışmalar sırasında yaşanan ve bizimle paylaşmak istediğiniz anılarınız var mı?
Aslında ne kadar çalışmadığımız saatleri söylemek daha kolay olur. Gece gündüz çalışmak deyimini tam anlamıyla yerine getirdik. Yarışmadan 20 gün önce uydumuzu test sırasında kaybettik ve maalesef bu 20 güne finaller de dahildi. 1 -10 Haziran arasında okul kantininde ne kadar uyuyabilirsek o kadar uykuyla ayakta kalmaya çalıştığımız bir projede böyle bir başarı elde etmek bizim için çok anlamlıydı. 7 Haziran’da Silivri’de balonla yaptığımız test sırasında balonları tutan misinanın bir evin çatısının keskin köşesine takılması yüreğimizi ağzımıza getiren bir başka olaydı. Ancak neyse ki uyduyu kurtarmayı başardık.
Çalışmalarınız sırasında yaşadığınız güçlükler karşısında nasıl bir tepki gösterdiniz?
Yedi aylık bir süreç sonucunda geliştirdiğimiz uydumuzun kaybolması hem maddi hem manevi olarak bizi derinden etkilese de azimle tüm sorunları çözmeyi bildik. Tek kişi olarak çözmekte zorlandığımız sorunlar karşısında takım arkadaşlarımızla beyin fırtınası yaptık.
Proje için hiç umudunuz yitirdiniz mi? Çalışmalarınız sırasında motivasyonunuz neydi?
Umudumuzu hiç yitirmedik. En büyük motivasyonumuz bizi destekleyen insanları mutlu etmekti. Bize destek veren kurumsal firmaların yanı sıra bizim her zaman arkamızda duran destekçilerimizi mutlu etmek bizim için her şeyden önemliydi.
Yarışmadan birinci olarak döndüğünüzde hissettikleriniz neler oldu?
Hissettiğimiz duygu büyük bir rahatlamaydı. Bu kadar çalışmanın, sorunlarla baş etmenin ve umutsuzluğa kapılmadan çalışmanın karşılığı birincilik olmalı diye düşünüyorduk. Hak ettiğimizi dereceyi aldığımız için gururlu ve mutluyuz.
“Bizim için kazandığımız ödüller elbette çok özel ancak nihai hedefimiz değil, ödüller sadece bizim için bir motivasyon. Bizim daha büyük hedeflerimiz var.”
Proje boyunca yol göstericileriniz, sponsorlarınız, yardımcılarınız kimlerdi? Size ne gibi faydalar sağladılar?
Başta bizden desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Prof.Dr. Alim Rüstem Aslan hocamıza ve Dr. Nuri Solak hocamıza teşekkür etmemiz gerekiyor. Ayrıca hep arkamızda duran bireysel destekçilerimize de teşekkürü bir borç biliyoruz. Bunun yanında ulaşım giderlerimizi ve uydumuzu üretmemiz için gerekli fonu bize sağlayan SBK Holding’e, İnovatim’e , Türk Havacılık ve Uçak Sanayii A.Ş.’ye , ASELSAN’a, Artron Tasarım Üretim Elektronik Tic. A.Ş.’ye, İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri A.Ş’ye, T3 Vakfı’na ve OO – KUMA ’ya sonsuz teşekkür ediyoruz.
Yarışmayı kazanmanızda takım çalışması yapmanızın önemi nedir?
Aslında yarışmayı kazanmamızdaki en büyük faktör takım çalışması yapmamızdı. Ne zaman bir aksilik çıksa İTÜ APİS AR-GE takımı olarak organize olup kısa süre içerisinde sorunları çözdük. Birlik olduğumuzda her şeyin üstesinden gelebildiğimizi görmek bizi motive etti. Bu şekilde birinciliği elde ettik.
Bundan sonraki süreçte ekibinizin hedefleri nelerdir?
Takımımızın nihai hedefi APİS AR–GE Takımı çatısı altında yetişmiş vatanına hizmet etmek için azimle çalışacak gençlerden oluşan bir şirket kurmaktır. Bunun için kurucu ekibimiz çalışmaları yürütmektedir. Bizim için kazandığımız ödüller elbette çok özel ancak nihai hedefimiz değil, ödüller sadece bizim için bir motivasyon. Bizim daha büyük hedeflerimiz var.
İTÜ APİS AR-GE Takımı gençleri olarak gelecekte hangi alanda çalışmalarınıza devam etmek istemektesiniz?
Bundan sonraki süreçte bizi daha çok geliştirecek ve ülkemize daha fazla katma değer sağlayacak projelerde çalışmayı hedeflemekteyiz. Yarışmalara katılmaya devam etsek de odağımızı daha çok sektörel ürünlere kaydırmayı amaçlamaktayız. Mezun olduktan sonra Türkiye’nin önde gelen savunma sanayii şirketlerinde kariyerimizi sürdürmek ve kendimizi geliştirmek istiyoruz.
Son olarak vizyoner gençlere ne söylemek istersiniz?
Belki çok klasik olacak ama genç arkadaşlarımıza “Asla pes etmeyin!” derim. Zorluklar karşısında yılmayın. Önünüze çıkan engelleri ne derece aşarak başarıya ulaşırsanız, başarının size verdiği haz ve mutluluk da o derece büyük olacaktır.
İTÜ APİS AR-GE Takımı çalışmaları hakkında daha fazla bilgi almak için instagram.com/ituapis sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
VİZYONER GENÇ 12.07.2019