Kalkınma için Stratejik Akıl

0

Ülkelerin bilimsel ve teknolojik gelişmişlik düzeyleri ile ekonomik büyüklükleri arasında güçlü bir ilişki söz konusudur. Bu yüzden gelişmiş ülkelerin kalkınma çizgileri incelendiğinde ileri teknolojiyi destekleyici ve buna bağlı olarak sanayileşme ve pazarlamayı ele alan ülke politikalarının varlığı dikkat çekmektedir. Geçtiğimiz yüzyılın başındaki sanayi devrimi rüzgarıyla Almanya ve ABD başta olmak üzere batılı ülkelerin üretime yönelik sanayi politikaları; milenyumun son çeyreğinde yarı iletken ve bilgisayar teknolojilerinin hızlanmasıyla benimsenen bilgi teknolojileri hamleleri; Japonya’nın önce otomotivde ABD, Alman ve Fransız markalarını sarsması, daha sonra elektronikte düm dünyayı tekeline alması; Kore’nin önce Japonlara alt yüklenicilik yaparak başladıkları süreçte 20 senelik bir bilimsel kalkınma programı çizip, teknoloji ve sanayi geliştirmeye milyarlarca dolar ayırarak dünya devi markalar çıkarması; Çin’in ucuz üretim maliyetleriyle yerkürenin üretim fabrikası olarak girdiği yarışta şimdi çok güçlü bir bilimsel zeminle askeri teknolojiler dahil, her alanda küresel en büyük güç olması gibi durumların altında hep bu ülkelerin kararlı bilimsel, teknolojik ve sanayileşme politikaları kurdukları bilinmektedir.

Ülkemizde bu açıdan farkındalığın 1990’lı yıllardan itibaren gitgide arttığı gözlenmektedir. Her ne kadar istikrarlı ve üretken politikaları inşa edebilirliğimiz tartışılabilir olsa da, bugüne geldiğimizde Ulusal bilim ve teknoloji politikaları raporları, 2023 hedefleri ve strateji belgeleri gibi kaynaklarda bu açıdan önemli tespitler yapılmakta ve yol haritaları çizilmektedir. Bilhassa ülkemizin stratejik konumu itibariyle yaşadığı güvenlik tehditlerine yönelik olarak, savunma sanayine yönelik teknolojilerde önemli atılımlar yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Buna bir örnek olarak, Pakistan’a ihraç etmeyi başardığımız MİLGEM gemisinin Meteksan Savunma tarafından sanayileştirilmiş, geliştirilmiş ve üretilmiş YAKAMOS MİLGEM Sonar Sistemi, çok önemli bir teknoloji-sanayileşme stratejisi örneği çizmektedir.

 MİLGEM gemisi ile birlikte MİLGEM Sonar’ının dost ve müttefik bir ülkeye ihraç edilmesi şirketimiz için kuşkusuz büyük bir başarı ve gurur kaynağıdır. Ancak bu başarı öncelikle ülkemiz için bir gururdur, zira altında derin bir devlet aklı ve stratejisi yatmaktadır. 2000’lerin ortalarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın araştırma ve mühendislik laboratuvarlarında başlamış bir sonar tasarımıyla vücut bulan prototip MİLGEM Sonarı, MİLGEM TCG Heybeliada gemisine entegre edilerek saha tecrübeleriyle geliştirilmiştir. Sonarın deniz biriminin tasarım prototipi TÜBİTAK tarafından yapılmıştır. Daha sonra, Milli bir sonar sistemi yapabiliyor olmanın özgüveniyle konu o zamanki Savunma Sanayii Müsteşarlığı üzerinden sanayileştirme programına alınarak, Meteksan Savunma’ya “Sualtı Akustik Mükemmeliyet Merkezi” yaklaşımı ile sanayileştirme görevi verilmiştir. Meteksan Savunma 2009 yılında bu sonarı üretilebilir, desteklenebilir ve sürdürülebilir kılmak üzere çalışmaya başlamıştır. Devletimizin sağladığı proje finansmanı yanında Meteksan Savunma tarafından özkaynaklarla da desteklenerek büyük yatırımlar yapılmış, insan kaynağı ve bilgi birikimi (know-how) üretilmiş, sonarın dışa bağımlı parçalarını millileştirilmiş, uzun testler sonucunda çıkan hataları düzeltilmiş, performansı iyileştirilmiş ve üretim kararlılığı sağlanmıştır. Öyle ki, sistemin kritik bir alt parçasını oluşturan piezoelektrik malzemeler bile, yurt dışına bağımlılık ve ihraç lisanslarına tabi olması yüzünden Anadolu Üniversitesi işbirliği ile millileştirilmiş ve Meteksan Savunma tarafından üretilebilir halde sanayileştirilmiştir. Bu sürecin içinde MİLGEM 2, 3 ve 4. Gemileri sanayileşmiş MİLGEM Sonarıyla donatılmış, daha sonra prototip sonarın entegre olduğu 1. Gemi de geriye yönelik değiştirmelerle güncellenmiştir.

 Geçen 10 yılda MİLGEM’lerimiz dünya denizlerini dolaştı ve MİLGEM Sonar’ın tasarımı, algoritmaları daha da gelişti, olgunlaştı. Teknoloji Hazırlık Seviyesi derecelendirme skalasına göre en üst seviye olan THS-9 mertebesine gelen MİLGEM Sonarı dünya pazarına çıkmak üzere “YAKAMOS” ismiyle hazırlandı. Bu aşamada “stratejik akıl” ihracata yönelik ticari modeli de devreye soktu. Milli Savunma Bakanlığımızın bir şirketi olan ve askeri ürünlerimizi yurt dışına ihraç etme misyonuyla çok başarılı, hızlı ve esnek bir modelle görev alan Askeri Fabrika ve İşletme Anonim Şirketi (ASFAT), MİLGEM Gemisini YAKAMOS MİLGEM Sonarı ile birlikte Pakistan’a ihraç edebilme başarısı gösterdi. Her türlü zorluğa, bilinçsiz müdahalelere rağmen, stratejik aklı yürütme kararlılığı göstererek bu süreci başarıyla sonuçlandırdılar. Bizleri de yanlarına alarak devlet – özel sektör işbirliğiyle bir takım olarak çalışabilme özlemini ve gururunu yaşattılar.

 Araştırma laboratuvarlarında başlayan bir teknoloji geliştirme hamlesi, 10 yıl gibi bir süreçte ihracat başarısıyla çok önemli bir istasyona geldi ve yoluna devam ediyor. Meteksan Savunma bu rüzgarı arkasına alarak MİLGEM 5-8 İ Sınıfı Fırkateynlerin sonar sistemlerini de sağlamak, yeni ihracat başarıları elde etmek heyecanıyla çalışmalarını sürdürüyor. Artık Türkiye kendi savaş gemilerini Sonarı ile birlikte üretebilen bir seviyeye gelerek sadece “milli özgürleşmeyi” sağlamadı, aynı zamanda dünyada savaş gemisi ve sonarını ihraç edebilen birkaç ülkeden biri konumuna geldi. Bu tür başarılar inançla, çalışkanlıkla, azimle ve kararlılıkla sağlanabiliyor. Alan ve ölçek ekonomisi yaparak Ülkemizin kaynaklarını verimli kullanmak hepimizin en duyarlı olması gereken konuların başında geliyor. Azimle inşa edilen çalışmaların önünü açmalı, bunlara gereken krediyi vermeliyiz. Biriktirdiğimiz daha nice bilgi, yatırım ve insan kaynağı var. Stratejik devlet aklını inşa etmek ve sahiplenmek, kalkınmış bir Türkiye yaratmak adına hepimizin ödevi olmalı.

Selçuk Kerem ALPARSLAN 26.10.2019

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here