Isıl piller milli imkanlarla üretildi, 91 milyon dolar Türkiye’de kaldı

0
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, özellikle füzelerde ana güç kaynağı, havacılık sanayisinde de acil durum yedek güç kaynağı olarak kullanılan ısıl pillerin milli imkanlarla üretilmesi sayesinde 91 milyon doların Türkiye’de kaldığını belirtti.

Türkiye’nin akıllı mühimmatlara uçuş esnasında güç veren ısıl pil teknolojisinde kat ettiği aşama, sadece Türk savunma sanayii tarafından geliştirilen ürünlerde değerlendirilmiyor. TÜBİTAK-SAGE, şu ana kadar Almanya’nın da aralarında bulunduğu bir dizi kritik ülkeye bu ürünlerin ihracatını gerçekleştirdi. Ayrıca geçtiğimiz hafta Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Almanya’dan sonra bir AB ülkesinden daha ön sipariş alındığını belirtti.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Türkiye bir yandan yurt içinde terörle mücadeleyi etkin şekilde yürütürken, Irak, Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz gibi sıcak bölgelerde hak ve menfaatlerini korumaktan çekinmiyor.

Türk savunma sanayisinin yerli ve milli teknolojileri de sahadaki Mehmetçik ile birlikte Türkiye’nin caydırıcı gücünü çarpan etkisiyle artırıyor.

Savunma sanayisinde çok göz önünde olmayan ancak stratejik önem taşıyan ısıl piller, birçok savunma sanayi ürününde temel güç kaynağı olarak kullanılabiliyor ve dünyada birkaç ülke tarafından üretiliyor.

Türkiye’nin tek ısıl pil geliştirici ve üreticisi olan TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) bu kritik ürünlerin Ar-Ge’sinden tasarımına, her türlü testinden üretimine kadar tüm süreçleri bir bütün olarak üstleniyor.

“250 tasarım yapıldı”

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Bakan Varank, TÜBİTAK SAGE’nin 2002’de ısıl pil teknolojisini geliştirme çalışmalarına başladığını belirterek, “Şu ana kadar farklı teknik özelliklere sahip yaklaşık 250 ısıl pil tasarımı yapıldı. Bunların 38’i üretilerek uluslararası askeri standartlara uygun olarak kalifiye edildi.” ifadelerini kullandı.

“Yurt dışı bağımlılık tamamen ortadan kalkmıştır”

Üretilen ısıl pillerin TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen sistemlerin dışında diğer savunma sanayi kuruluşları tarafından geliştirilen milli sistemlerde ve sivil havacılık sektöründe de kullanıldığını vurgulayan Varank, “SAGE’de geliştirilen ısıl pillerle Türk savunma sanayisinde bu konudaki yurt dışı bağımlılık tamamen ortadan kalkmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

Varank, SAGE’nin yurt içi teslimatlarının yanı sıra birçok ülkeye 2012 yılından itibaren ısıl pil ihracatı yaptığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Bu ülkeler arasında Almanya, Ukrayna, Brezilya ve Suudi Arabistan var. Isıl pil, büyük ihracat potansiyeline sahip. Hatta yakın zamanda Almanya’dan sonra bir Avrupa Birliği ülkesinden daha ön sipariş aldık. Önemli bir sözleşmeye imza aşamasındayız. Güçlü rakiplerimiz arasından sıyrılarak bu ön siparişi almamız oldukça mühim.”

“Bilgiler yurt dışına çıkmadı”

“SAGE’nin ısıl pilleri geliştirip üreterek yaklaşık 91 milyon doların yurt içinde kalmasını sağladığını” aktaran Varank, “İşin ekonomik kısmı elbette önemli ama diğer taraftan güvenlik boyutunu da göz ardı edemeyiz. Bu üretimlerimizle ülke savunmasına ilişkin stratejik bilgilerin yurt dışına çıkmasını da engellemiş olduk.” ifadelerini kullandı.

Isıl pil, elektrolitin 650 santigrat derece sıcaklığa çıkartılarak eriyik hale getirilmesinin ardından anot ve katot arasındaki iyon iletkenliğinin oluşturularak elektro kimyasal reaksiyonların başlaması ilkesiyle elektriksel enerji üreten bir pil türü niteliğini taşıyor.

Tek kullanımlık olan ısıl piller, füzeler, güdüm kitleri, güdümlü topçu mühimmatları, uçak koltuk fırlatma sistemleri, muharip uçak acil durum sistemleri, sivil havacılık uygulamaları, tapalar ve akustik karıştırıcılarda güç kaynağı olarak tercih ediliyor.

Geçtiğimiz dönemde ısıl piller ile ilgili bir açıklama yapan TÜBİTAK-SAGE Genel Müdürü Gürcan OKUMUŞ, şu ifadelerde bulunmuştu: “Şimdiye kadar konuştuğumuz bütün ürünlerin (SOM, GÖKDOĞAN, BOZDOĞAN vs.) esasında kalbi, bu ısıl pillerimiz. Biz TÜBİTAK-SAGE olarak sistem geliştirme projelerine çalışırken, bir yandan da alt sistemler üzerine de çalışıyoruz. Isıl pil de bu alt sistemlerin en kritikleri arasında. Bütün bahsettiğimiz mühimmatların, uçaktan ayrıldıktan sonra enerjisini sağlayan sistemler ısıl piller. Dünya genelinde sadece 3-4 ülkenin sahip olduğu bir teknoloji, yurt dışından kolaylıkla temin edemeyeceğimiz ürünler. Bu teknoloji, yine TÜBİTAK-SAGE tarafından Türkiye’de geliştirildi ve şu an sadece TÜBİTAK-SAGE’nin kendi ürünleri değil tüm savunma sanayii kuruluşlarının ürünleri için ihtiyaç olan ısıl piller, TÜBİTAK-SAGE tarafından geliştiriliyor ve ihtiyaç bu şekilde karşılanmış oluyor. Stratejik bir ürün, olmazsa olmazımız.”

Isıl piller, SAGE tarafından geliştirilen milli sistemler olan Hassas Güdüm Kitleri (HGK Ailesi), Kanatlı Güdüm Kitleri, Seyir Füzeleri (SOM Ailesi) ve Hava-Hava Füz Geçtiğimiz dönemde ısıl piller ile ilgili bir açıklama yapan TÜBİTAK-SAGE Genel Müdürü Gürcan OKUMUŞ, şu ifadelerde bulunmuştu: “Şimdiye kadar konuştuğumuz bütün ürünlerin (SOM, GÖKDOĞAN, BOZDOĞAN vs.) esasında kalbi, bu ısıl pillerimiz. Biz TÜBİTAK-SAGE olarak sistem geliştirme projelerine çalışırken, bir yandan da alt sistemler üzerine de çalışıyoruz. Isıl pil de bu alt sistemlerin en kritikleri arasında. Bütün bahsettiğimiz mühimmatların, uçaktan ayrıldıktan sonra enerjisini sağlayan sistemler ısıl piller. Dünya genelinde sadece 3-4 ülkenin sahip olduğu bir teknoloji, yurt dışından kolaylıkla temin edemeyeceğimiz ürünler. Bu teknoloji, yine TÜBİTAK-SAGE tarafından Türkiye’de geliştirildi ve şu an sadece TÜBİTAK-SAGE’nin kendi ürünleri değil tüm savunma sanayii kuruluşlarının ürünleri için ihtiyaç olan ısıl piller, TÜBİTAK-SAGE tarafından geliştiriliyor ve ihtiyaç bu şekilde karşılanmış oluyor. Stratejik bir ürün, olmazsa olmazımız.”

Sayın OKUMUŞ’un ifadelerinden, ısıl pillerin nasıl kritik bir alt sistem olduğunu daha iyi anlıyoruz. Kritik bilgilerin yurt dışında kalması, tasarruf edilmesi ve ihracat gerçekleştirilmesi kesinlikle önemli parametreler. Ancak burada çok daha önemli bir durum var: “Ambargo”. Bazı dış kaynaklardan edindiğim bilgiye göre ısıl piller de Türk savunma sanayiine yönelik örtülü ambargolardan bir süre önce payını aldı. Buna müteakiben TÜBİTAK-SAGE, yerli tedarikçi olarak ön plana çıktı ve ambargoyu geçersiz kıldı.

F-16 Blok 40 savaş uçağının kanadında Türkiye’nin ilk yerli seyir füzesi SOM

Esasen burada, TÜBİTAK-SAGE’nin ısıl pil ekibinin hakkını teslim etmek gerekiyor… Geçtiğimiz sene, ısıl pillerin üretim faaliyetlerinin gerçekleştirildiği merkezi gezme fırsatım oldu. Gerçekten alanında son derece uzmanlaşmış bir ekip, canla başla bu alandaki üretim ve ArGe faaliyetlerini sürdürüyor. Ürün portföyü gerçekten geniş ve elde edilen başarılar, tahmin edebileceğinizden daha da büyük. Öte yandan geniş kapsamlı çalışmalar da bir yandan devam ediyor. Bu faaliyetleri gerçekleştiren mühendislerimiz ile teknisyenlerimizin gözünden ve yaptıkları faaliyetleri anlatma biçiminden, işlerine duydukları heyecan belli oluyor. Bence, elde edilen başarının sırrı da bu heyecan ve yönetici birim ile aralarındaki muhteşem “frekans”.

Türkiye’nin TÜBİTAK-SAGE özelinde sürdürdüğü ısıl pil çalışmaları, ileriki dönemde ihracat pazarında etkisini daha da çok gösterecek gibi…

Isıl Pil Nedir?

Isıl pil; güdüm kitleri, tapalar, füzeler, akustik aldatıcı/yanıltıcılar, güdümlü topçu mühimmatları ve uçak koltuk fırlatma sistemlerinde temel güç kaynağı olarak yaygın bir şekilde kullanılmakta olan tek kullanımlık elektrokimyasal güç kaynağıdır. Geniş çalışma sıcaklık aralığı, uzun raf ömrü, raf ömrü boyunca bakım gerektirmeme, hızlı tetiklenme, kendi kendine tükenmeme, yüksek güvenilirlik, zorlu çevresel koşullara dayanıklılık ve yüksek enerji yoğunluğu gibi gereksinimlerin aynı anda karşılanmasının zorunlu olduğu askeri uygulamalarda ısıl pillerin alternatifi bulunmamaktadır.

https://www.trthaber.com/  04.08.2020

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here