Kimola, veri analiziyle şirket stratejilerini belirliyor

0

Kimola, internette metin olarak üretilmiş içerikleri okuyup-anlayıp, bırakılan ayak izlerini takip edip, “okuduğunu anlayan ve sınıflayan” bir yazılımla, kendisine verilen konuya ilişkin verileri topluyor ve analiz ediyor.

 

İnternette yaptığımız bir ürün araması, bir sonraki internete girişimizde karşımıza aynı konuda çok sayıda reklam olarak dönüyor. Bunu ilk fark ettiğimizde belki biraz şaşırdık ama artık alışılmış bir durum ve aslında oldukça eski bir teknoloji. Bugün ise internetteki her türlü okunabilir metin ve kişilerin bıraktığı izler dev şirketlerden küçük işletmelere, siyasi partilere kadar herkesin kullanacağı işlenmiş verilerin üretilebildiği bir veri evreni oluşturmuş durumda. Türkiye’de de bir yazılım şirketi “veri analizi” alanında dünyanın dev markaları dahil müşterilerine hizmet veriyor. Şirketin özelliği ise teknolojisinin (yazılımının) tamamını kendisi üretmesi.

Kimola Kurucu Ortağı Mustafa Savaş DÜNYA’ya yaptığı açıklamada verdikleri “hizmetin” en basit tanımının “metin verisinden akıllı çıkarımlar yapan teknolojiler” olduğunu söyledi. Daha da basit anlatımla Kimola, internette metin olarak üretilmiş içerikleri okuyup-anlayıp, bırakılan ayak izlerini takip edip, “okuduğunu anlayan ve sınıflayan” bir yazılımla, kendisine verilen konuya ilişkin verileri topluyor ve analiz ediyor. Analizler sonucunda da kullanılabilir bilgiler ortaya çıkıyor. Böyle bir teknoloji ile spor ayakkabı üreten bir şirkete, “18-24 yaş arasında, müzik dinlemekten hoşlanan ve bu ay spor ayakkabı alma ihtimali olan gençlerin, hangi AVM’de ya da caddede olacaklarını” söyleyebiliyor. Daha ileri seviyede, beslenme alışkanlıklarına göre “potansiyel şeker hastalarını” ortaya koyabiliyor. Gençlerin hangilerinin politik, hangilerin apolitik davranış sergilediğini, hangi dizinin seyircisinin hangi tür yiyeceklerden hoşlandığını da bulabiliyor.

Veri analizi yapıyor

Şirketlerin, ülkelerin hatta sosyal bilimler alanında her türlü araştırmanın internette yayınlanan her türlü içeriğe dayalı olarak analizine imkan veren veri derlemeleri uzun süredir yapılıyor. Ancak bunların anlamlı olarak içeriğine göre sınıflanması yönünde yeni bir yaklaşım. Görüntü ve ses dışında sadece metin verisi analizi yapan Kimola Kurucu Ortağı Mustafa Savaş, bu teknolojiye sahip olduklarını belirtiyor. Üstelik bunu farklılaştırma yönünde yine kendilerine ait arama teknolojileri var. Kimola, internet üzerindeki her türlü yazılı metni, ister sosyal medya, isterse haber siteleri, isterse diğer içeriklerde olsun arayıp buluyor ve içeriğine göre otomatik olarak anlayıp sınıflayabiliyor.

Mustafa Savaş, şirketlerin “akıllarında bir soru ya da sonucunu test etmek istedikleri bir soru” ile kendilerine geldiğini ve sürecin böyle başladığını belirtiyor. Mesela bir gıda şirketi yeni ürününü tanıtmak için hangi AVM’lerde tadım standı açmasının daha başarılı olacağını sorduğunda şirket o ürünün hedef kitlesinin hangi AVM’lere yoğun olarak gittiğini bulabiliyor.

Araştırmalar haftalık yapılabiliyor

Kimola’nın sağladığı hizmet, hali hazırda hiçbir etki altında kalınmadan üretilmiş içerikleri gözleyip anlamlı hale getirmek. Mustafa Savaş bu durumu, “5 kişinin kendi arasında bir marka hakkında sohbet ettiğini düşünün. Bir kişi, bu sohbeti dinliyor ve bu sohbetten elde ettiği bilgileri-çıkardığı sonuçları markaya anlatıyor. Bu sohbetten elde edilen bilgilerden lojistikle ilgili, ürün tadıyla ilgili, marka imajıyla ilgili çeşitli sonuçlar çıkıyor. Konuşmalar aslında internet üzerindeki metinler. Bir algoritma bunu okuyor ve farklı sektörlerde, farklı alanlarda kullanılabilecek istatistikler, analizler oluşturuyor. Analizin başarılı olup olmadığının ölçütü analizi kullanan şirketin sağladığı fayda. Süreç başından itibaren testlerle ilerliyor. Kimola topladığı veri ve örneklem seçimine yönelik elde ettiği ilk bulguları testten geçirip değişiklikler yapabiliyor. Avantaj ise bunun çok hızlı ve sürekli olarak yapılabilmesi. Konvansiyonel bir pazar ya da imaj araştırması aylar sürebilecekken haftalık olarak internet üzerinde yapmak mümkün” şeklinde açıklıyor.

Savaş, bir konuda analiz yaparken, kitle hakkında demografik, sosyal hatta kişisel çok sayıda verinin ortaya çıktığını belirtiyor. Mesela, hedef kitlenin sevdiği TV yayınları, telekomünikasyonda ilgi duyduğu marka, çalıştığı banka, e-ticaretten neler satın aldığı, en çok sokağa çıktığı saatler, politik gündeme ilgi duyup duymaması gibi veriler belirleniyor.

‘Konvansiyonel araştırmaların yerine geçemiyoruz’

İnternet üzerindeki bu veri analizi şimdilik konvansiyaonel araştırmaların yerine geçemiyor. Her iki analiz yönteminin de birbirini tamamladığı yönler var. Mustafa Savaş, 35 yaşından büyük kitlenin internetteki ayak izinin gençlere göre daha az olmasının bunda ana etken olduğunu belirtiyor. Buna karşılık, saha araştırmalarında insanların olduğundan çok görünmek istediği gibi yanıtlar vermesine karşılık internetteki izlerinin daha gerçek sonuçlar vermesi avantaj sağlıyor. Savaş, “saha araştırmaya dayalı konvansiyonel yöntemlerle kullanım oranları farklı olabiliyor. Birbirimizin ulaşamadığı kitlelere ulaşıyoruz. Zaman zaman birbirinin yerine de geçebiliyorlar. Biz şirket geldiğinde ne öneriyoruz, konvansiyoneldeki stratejisi aynen devam edebilir, göremediği kör noktayı bizden alabilir” yorumunu yapıyor.

 

 

DÜNYA 25.01.2017

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here