18. Vehbi Koç Ödülü Sahibi Prof. Dr. Mehmet Toner

0

Prof. Dr. Mehmet Toner, “Sağlık” alanında çığır açan çalışmaları ile 18. Vehbi Koç Ödülü’nün Sahibi Oldu

Her yıl eğitim, sağlık veya kültür alanlarından herhangi birinde, Türkiye’nin ve Türk insanının gelişimine önemli katkıda bulunmuş kişi veya kurumlara verilen Vehbi Koç Ödülü’nün bu yılki sahibi Prof. Dr. Mehmet Toner oldu. Ödülünü Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç’un elinden alan Toner, kanda dolaşan kanserli hücrelerin bulunmasıyla ilgili olan ve “devrim” olarak nitelenen çalışmasıyla biliniyor. Toner törende yaptığı konuşmada “Kanser işinde Hollywood’dan bile fon aldık” açıklamasında bulundu.

Vehbi Koç Vakfı tarafından, insanların yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunan kişi ve kurumları teşvik etmek amacıyla her yıl kültür, eğitim ve sağlık alanlarından birine verilen Vehbi Koç Ödülü bu yıl, “sağlık” alanında çığır açan çalışmaları ile Prof. Dr. Mehmet Toner’in oldu. Prof. Dr. Mehmet Toner, geliştirdiği mikroçipler ile kandaki kanserli hücrelerin çok kısa bir süre içinde teşhis edilmesini sağlarken, kanser tedavisinde insanlığa umut olacak yeni çözümlerin üretilmesine olanak tanıdı. Ödül töreninde ekrana gelen belgeselde çalışmalarını anlatan Prof. Dr. Mehmet Toner, “Kandaki bilgiyi daha iyi okudukça teşhis edemeyeceğimiz ve tedavisini uygulayamayacağımız hastalık kalmayacak” dedi. 

Ödül töreninde konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, “Bugün ‘İnsanlığa ve bilime hizmet üstüme vazife’ diyen çok seçkin bir bilim insanını ödüllendiriyoruz” derken, şöyle devam etti: “Seçici Kurulumuzun kendisi için yazdığı gerekçenin son paragrafını izninizle okumak istiyorum: Kendisinin çok önemli bir özelliği bu başarılı çizgisinde en üst düzey etik ve bilimsel ahlak örneği olarak görülmesi, sıradışı bir iş birliği ortağı olması ve bugüne kadar 200’den fazla genç araştırmacının yetişmesi ve bağımsız kariyerleri için verdiği destektir.”

Türkiye’nin ilk özel vakfı olarak 50 yıl önce kurulan Vehbi Koç Vakfı’nın her yıl sırasıyla kültür, eğitim ve sağlık alanında verdiği Vehbi Koç Ödülü’nün bu yılki sahibi, Koç Ailesi üyelerinin ve konukların katıldığı törende açıklandı. Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu; Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in başkanlığını yaptığı Seçici Kurul’un önerdiği 3 aday arasından, 18. Vehbi Koç Ödülü’ne, sağlık alanındaki çalışmaları ile Prof. Dr. Mehmet Toner’i lâyık gördü. Geliştirdiği mikroçip teknolojileri ile milyarlarca kan hücresi arasından tek bir kanser hücresinin 1 saat gibi kısa bir süre içinde tespit edilmesini sağlayan Prof. Dr. Toner, kanser teşhisi ve tedavisi alanında insanlığa umut olacak yeni tedavi çözümlerinin üretilmesine olanak sağladı. Hastaya özgü kanser hücrelerinin de ayrıştırılmasını sağlayan Prof. Toner’in geliştirdiği teknolojiler, kanserde kişiye özel tedavi imkânını da mümkün kılıyor. Prof. Dr. Mehmet Toner, 18. Vehbi Koç Ödülü’nü, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un elinden aldı. Vehbi Koç Vakfı’nın 50’nci kuruluş yıldönümü vesilesi ile Ödül Töreni’nde sunuculuk görevlerini VKV Koç Okulu’ndan on birinci sınıf öğrencileri Zeynep Sezgin ve Can Karatosun, Van Koç Ortaokulu’ndan beşinci sınıf öğrencileri Erdem Kurak ve Melike Zühre Kök ile Koç Üniversitesi’nde Anadolu Bursiyerleri olarak eğitim gören Tıp Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Özgül Tanış ve son sınıf öğrencisi Kubilay Kaymaz üstlendiler. Zeynep Sezgin ve Can Karatosun törenin açılışını yaparken, keman ve gitarları ile Fazıl Say’ın “Kumru” isimli bestesini icra ettiler. “Vehbi Koç Vakfı memleketimizdeki hayırseverlere ilham verip, örnek oldu.”

“Eskiden hep kanserin bir adım arkasındaydık inşallah bundan sonra bir adım önünde olmaya başlayacağız.”

Törende, 18. Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi Prof. Dr. Mehmet Toner hakkında kısa bir film de yayınlandı. Prof. Dr. Toner, filmde yer alan röportajında şu ifadelere yer verdi: “Vücudumuzun yüzde 95’i kan hücresi. Biz bu kanı daha iyi okuyup, daha iyi değerlendirebilecek bir teknoloji geliştirebilir miyiz dedik ve bunu mikroçiplerle yapmak üzere bir yola çıktık. Milyarlarca kan hücresinin içinde belki bir tane kanserli hücre var ve biz bunu nasıl bulabiliriz sorusunu sorduk. 18 senemizi aldı ama bunu yapabilecek teknolojiyi geliştirdik. Kandaki bilgiyi daha iyi okudukça teşhis edemeyeceğimiz ve tedavisini uygulayamayacağımız hastalık kalmayacak. Kanseri kronik bir hastalığa dönüştüreceğiz ve yakından takip edebileceğiz. Eskiden hep kanserin bir adım arkasındaydık inşallah bundan sonra bir adım önünde olmaya başlayacağız.” Vehbi Koç Ödülü’ne layık görülmesinden dolayı gurur duyduğunu vurgulayan Prof. Dr. Toner sözlerine şöyle devam etti: “Vehbi Bey hepimiz için çok değerli bir insandır. Çocukluğumuzda Vehbi Bey’in hikâyelerine ve onun yaptıklarına imrenerek büyüdük ve onun gibi olmak isteyen insanlar olduk. Vehbi Koç Ödülü’nü almak bir Türk olarak benim için büyük gurur kaynağı.” Filmde görüşleri yer alan Harvard Üniversitesi’nden laboratuvar arkadaşı Prof. Dr. Korkut Uygun ise “Bu samanlıkta iğne aramaktan daha zor bir problem çünkü normal hücreler birbirlerine benzerler. Boyları, şekilleri aynıdır. Bunların arasından 10 taneyi üstelik 1 saat içinde hastanın hemen yanında yapabilmek hakikaten hem çok inanılmaz bir teknoloji, hem de bilimsel olarak çok büyük bir başarı.”

Prof. Dr. Mehmet Toner Hakkında:

1958 yılı Temmuz ayında İstanbul’da dünyaya gelen Mehmet Toner, Makine Mühendisliği alanında 1983 yılında İstanbul Üniversitesi’nden lisans, 1985 yılında MIT’den ( Massachusets Institute of Technology) yüksek lisans derecesini almıştır. Daha sonrasında ise 1989 yılında Harvard – MIT Sağlık Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi’nde Tıbbi Mühendislik alanında doktorasını tamamlamıştır. 1989 yılında Massachusetts Hastanesi ve Harvard Tıp Fakültesinde Biyomedikal Mühendisliği alanında Yardımcı Doçent olarak göreve başlayan Dr. Toner, 1996’da Doçent, 2002 yılında Profesör unvanını almıştır. Prof. Dr. Toner hâlen Harvard – MIT Üniversitelerinin Sağlık Bilimleri ve Teknoloji bölümlerinin müşterek kadrosunda görev yapmaktadır. 

Prof. Dr. Mehmet Toner, Shriners Çocuk Hastanesi’nin kıdemli bilim kadrosu üyesi olmasının yanında, Medikal Mühendisliği Merkezi ve NIH Biyomikro-elektromekanik Sistemleri Araştırma Merkezi’nin kurucu ortaklarındandır. Aynı zamanda Massachusetts Hastanesi’nde ‘Fizikçiler için Biyomedikal Mühendislik Araştırma ve Eğitim Programı’nın Direktörüdür.

Birçok ulusal ve uluslararası profesyonel komite üyeliğine sahip olan Prof. Dr. Mehmet Toner, Cryobiology, Cryo-Letters, Cell Preservation Technology, Annual Reviews in Biomedical Engineering, ve Nanomedicine gibi bilimsel dergilerin yayın kurulunda yer almaktadır

Prof. Dr. Toner Ulusal Enstitüsü (National Institutes of Health – NIH) Çalışma Bölümleri, Ulusal Bilim Vakfı (NSF), CAREER Ödül Panelleri, NSF Nano-bilimler Paneli, NIH Nanoteknoloji ve Doku Mühendisliği Paneli ve çeşitli DARPA Stratejik Planlama Panelleri gibi birçok ulusal ve uluslararası panel ve hakem komitelerinde görev yer almıştır.

1994 yılında Biyoenerji dalında Amerikan Makine Mühendisleri Topluluğu (ASME) YC Fung Fakülte ödülünün sahibi olmuştur. 1995’te Whitaker Vakfı Özel Fırsat Ödülüne layık görülmüştür. 1997 yılında Harvard ve MIT tarafından verilen John F. ve Virginia B. Taplin Fakülte üyesi ödülünü almıştır.

Prof. Dr. Toner 1998 yılında Amerikan Medikal ve Biyoloji Mühendisliği Enstitüsü üyeliğine seçilmiştir. Kendisi, çeşitli biyo-teknoloji ve medikal cihaz şirketlerinin bilimsel danışma kurullarında yer almıştır ve birçok start-up şirketin bilimsel kuruculuğunu üstlenmiştir. Vehbi Koç Vakfı Hakkında: Türkiye’nin sanayi duayeni merhum Vehbi Koç tarafından 17 Ocak 1969’da kurulan

Vehbi Koç Ödülü hakkında:

2002 yılından bu yana eğitim, sağlık ve kültür alanlarında verilen ve topluma değer katan, örnek olan hizmetleri tanıtmayı ve ödüllendirmeyi amaçlayan Vehbi Koç Ödülü, 100.000 dolarlık değeri ile Türkiye’de tesis edilmiş en büyük maddi ödül olma özelliğini taşıyor.

§ 2002 yılında kültür alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Topkapı Sarayı Müzesi’ne,

§ 2003 yılında eğitim alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Anne Çocuk Eğitim Vakfı’na (AÇEV),

§ 2004 yılında sağlık alanında Bilkent Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne,

§ 2005 yılında kültür alanı edebiyat alt başlığında Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya,

§ 2006 yılında eğitim alanında kariyeri süresince okul öncesi eğitime yaptığı katkılar dolayısı ile dönemin Sakarya Valisi Nuri Okutan’a, 

§ 2007 yılında sağlık alanında DNA Onarımının Moleküler Mekanizmalarının Aydınlatılması ve Biyolojik Saatin Düzenlenmesinde dünya çapında çalışmaları bulunan Prof. Dr. Aziz Sancar’a, 

§ 2008 yılında kültür alanında Marmara Bölgesi tarihöncesi arkeolojisi alanına yaptığı katkılarından dolayı Prof. Mehmet Özdoğan’a, 

§ 2009 yılında eğitim alanında hayat boyu sürdürdüğü başarılı çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. Türkan Saylan’a,

§ 2010 yılında beyin ve damar hastalıkları konusunda uluslararası alanlarda elde ettiği başarılarla Prof. Dr. Turgay Dalkara’ya, 

§ 2011 yılında Türkiye’nin en etkin ve etkili müzik yazarı, müzikolog ve müzik eleştirmeni olarak değerlendirilen Prof. Dr. Filiz Ali ile kendisinin kurduğu, genç müzisyenlere ufuk açmakla kalmayıp başarılı bir dönüşüm projesi olarak da yurt içinde ve dışında kendini kanıtlayan, ‘Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’ne (AIMA),

§ 2012 yılında Siyaset bilimi alanında yüzlerce öğrenci ve akademisyen yetiştiren, “Kadın” ve “Uluslararası Göç” konularında öncü ve örnek çalışmaları ile başarılı bir eğitimci ve ‘Hocaların Hocası’ olarak değerlendirilen Prof. Dr. Nermin Abadan Unat’a,

§ 2013 yılında buluşları tıp dünyasının metabolik hastalıklara bakış açısını tamamen değiştiren Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’e,

§ 2014 yılında Osmanlı kent ve kültür mimarisini, Osmanlı’da şehir tarihini inceleyen ilk kadın tarihçiler arasında yer alan Prof. Dr. Zeynep Çelik’e, 

§ 2015 yılında Hayatını bilime ve matematiğe adayan, gençlerin matematiğe karşı ilgisini artırmaya yönelik çalışmalarıyla topluma büyük katkı sağlayan Prof. Dr. Ali Nesin ve Matematik Köyü Projesi’ne, 

§ 2016 yılında insan beyniyle ilgili yaptığı çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. Kamil Uğurbil’e,

§ 2017 yılında kültürel ve tarihi miras alanında yaptığı çalışmalar nedeniyle Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’a,

§ 2018 yılında eğitim alanında yaptığı çalışmalar nedeniyle Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e verilmişti.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here